Akragas Antik Kenti Sikkeleri

Akragas Antik Kenti Sikkeleri​

​

Akragas [ΑΚΡΑΓΑΣ] Antik Kenti - AKPAΓANTIΩN - AKPACANTOΣ - Agrigentum​

Antik Yunan tarihçisi Thukydides'e [ΘΟΥΚΥΔΙΔΗΣ] göre Akragas [ΑΚΡΑΓΑΣ], Gela ve Rodoslu koloniciler tarafından MÖ 582-580 civarında kurulmuştur. Akragas günümüz İtalya'nın Sicilya Özerk Bölgesindeki Agrigento ili sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Sicilya'da kurulan büyük Yunan şehirlerinin sonuncusu olan Akragas [ΑΚΡΑΓΑΣ], denize bakan bir plato üzerinde son derece elverişli bir konumda yer alıyordu ve yakındaki iki nehirden Akragas [şehre adını veren] ve ve Hypsas'tan sürekli su alıyordu. Şehrin konumu Akragas'a büyük fayda sağladı ve hızla adadaki en zengin Yunan kolonilerinden biri haline geldi, komşuları Gela'yı gölgede bıraktı ve Syracuse [Siraküza] antik kentine bile rakip oldu. Aristoteles'in, kalenin üzerine Zeus tapınağının inşa edilmesiyle görevlendirilmesinin ardından kentte iktidarı ele geçirdiğini söylediği tiran Phalaris [MÖ 570-554] döneminde kent büyük bir refaha kavuşmuştur. Phalaris [ΦΑΛΑΡΙΣ], yerli Sikanyalılara [Sicilya'nın üç eski halkından biri] karşı kazandığı askeri zaferlerle topraklarını genişletmenin yanı sıra, Sicilyalı komşularıyla ve zamanın büyük Akdeniz gücü Kartaca ile avantajlı ticaret anlaşmaları sağlamayı başarmıştır. Bu tür anlaşmalar, Akragantinlilerin, korkutucu savunma surlarının ve büyük kamu binalarının inşasını içeren kapsamlı bir inşaat programına girişmelerine olanak tanımıştır.

Ancak tüm bunlara rağmen tiran Phalaris [ΦΑΛΑΡΙΣ], sözde yamyamlığı da içeren zalimliği ve sadist eğilimleriyle ünlüydü. Kötü şöhreti efsanelere kazınmıştır, çünkü Atinalı heykeltıraş Perillos tarafından suçluları idam etmenin yeni bir yolu olarak icat edilen ve kurbanın yerleştirileceği içi boş bronz bir heykel olan Brazen Bull'u yaptıran oydu. İnfaz edilecek kişi boğanın içine kilitlenirdi ve boğanın altında bir ateş yakılır kişi kavrulana kadar metal ısıtılırdı. Karmaşık bir tüp sistemi, kurbanın çığlıklarını boğa böğürmesine dönüştürüyordu. Bu hizmetinin karşılığında bir ödül bekleyen Atinalı heykeltıraş Perillos, ödül yerine onu test etmek için boğanın içine atılmıştır.



Akragas, hem Roma hem de Kartaca'nın onu kontrol etmek için savaştığı İkinci Pön Savaşı sırasında çok acı çekmiştir. Romalılar sonunda MÖ 210'da Akragas'ı ele geçirdiler ve burayı Agrigentum olarak yeniden adlandırdılar. Ancak daha sonra yüzyıllar boyunca büyük ölçüde Yunanca konuşan bir topluluk olarak kalmışlardır. Agrigentum/Akragas [ΑΚΡΑΓΑΣ] antik kenti bir efsaneye göre, Sicilya'daki aktif volkan Etna Dağı'na atlayarak ölen Sokrates öncesi Yunan felsefesinin en büyük temsilcilerinden olan Empedokles [ΕΜΠΕΔΟΚΛΗΣ] Akragas antik kentinde doğmuştur.

Sicilya'da altın sikkeler genellikle aşırı durumlarda basılmıştır ve Akragas'ın son basımını, MÖ 406'da Kartacalılar tarafından şehrin ele geçirilmesinden ve yağmalanmasından hemen önceki döneme bağlayabiliriz. Akragas da dahil olmak üzere Pönler tarafından harap edilen şehirlerden gelen mültecilerin göçü, doğrudan tiran Dionysios the Elder'ın yükselişine, Sicilya'nın büyük bir bölümünde Siraküza [Syracuse] hegemonyasının kurulmasına ve Siraküza'da ilk kez altın sikke basılmasına yol açmıştır.

Gela, Stiela, Akragas ve Kamarina'daki çağdaş antik sikke darbları gibi, Akragas'ın altın sikkeleri Akragas'ın yıkılmasından sonra Gela ve Kamarina'yı harap etmeye devam edecek olan Kartaca seferine karşı çaresiz bir savunmayı finanse etmek için darb edilmiştir. Antik çağlarda tapınaklar büyük hazineler olarak hizmet ederdi. İyi zamanlarda, sadıklar servetlerini tanrılara emanet ederdi. Zor zamanlarda, tanrılardan borç istemek için gelirlerdi. Akragas'ta tanrıların altın adakları da paralı askerlere ödeme yapmak için eritiliyordu.

Bu şehirlerden göç eden mülteciler, Kartacalıların korkusu yüzünden Siraküza'ya doğru kaçıyorlardı; ama Kartacalılar onları kovalamıyordu; Yunanlılar arasında, Dionysios'un onların davasına ihanet ettiği ve Siraküza üzerindeki gücünü pekiştirmek için düşmanla bir anlaşma yaptığı söylentisi dolaşıyordu. Akragas, Sicilya'nın büyük şehirlerinden biri olarak eski statüsünü asla geri kazanamadı. 4. yüzyılın sonlarında Timoleon döneminde bir ölçüde yeniden canlandırılsa da, Birinci ve İkinci Pön Savaşları'nda büyük acılar çekti ve önemli tarihi olaylarda daha fazla yer almamıştır. Antik kent sikkelerinde görülen Yengeç tasvirleri şehrin rozetidir. Kartal tasvirleri ise Zeus'a atıftır. Avının kaderini belirlemek kartalın kararı olduğu için, halkın kaderini yalnızca Zeus belirlemiştir.

Akragas'ın sikkelerinde genellikle ön yüzlerde bir kartal, arka yüzünde ise bir yengeç vardır. Bu tasarım Yunan sanatında Zeus'un her şeye kadirliğini temsil etmek için sıklıkla kullanılırdı. Kartalın avının kaderini mühürleme kararı olduğu için, Zeus tek başına insanların kaderini belirlerdi. Onları ölüme mahkûm edebilir ya da onlara zafer kazandırabilirdi. Bu, Akragas sakinlerinin henüz umutlarını kaybetmediklerini gösterir.